SPİEF’22: Yeni Rusya’nın eski ekonomi kapısı

Rusya’nın başlattığı Ukrayna savaşı devam ederken cephe haberleri artık ekonomik risklerin oluşturacağı krizlerin analizlere gündemi devretti. Dünya basını Rusya’nın Ukrayna’da nasıl perişan olacağından daha çok bu savaşın dünya ekonomisine getirdiği sonuçları konuşuyor. Rusya ise Putin’nin deyişiyle “plana göre” hareket etmeye devam ediyor.
Kremlin için çok önemliydi iç kamuoyunda plana göre hareket edildiği algısının oluşması. Kremlin söz konusu algıyı oluşturduğu gibi rus halkını da haklı olarak mücadele ettiğine inandırması gerekiyordu. Bu haklı tezi de rus halkın çoğunluğunda oluştuğunu söylemek mümkün. Putin ve ekibi Ukrayna savaşında iç siyasi hedeflerine ulaştı fakat dış siyasette aynı başarı sergilediğini söylemek mümkün değil. Rusya’nın BATI’dan Çin seddini aratmayacak duvar ördüğünü iddia etmek mümkün. Söz konusu duvarın BATI’ya açılan tek kapısı İstanbul olması da başka bir gerçek. Bu gerçeklerin yaşandığı dönemde Putin’nin Deli PETRO göndermesi de dünya basınında çok tartışılırken Petro’nun açtığı “Avrupa penceresi” olarak bilinen St.Petersburg tarihi olarak “Avrupa penceresi” işlevi kaybetmiş durumda. Çar Petro St.Petersburg’u avrupaya açılan kültürel ve ekonomik penceresi olarak inşa etmişti. O günden günümüze bu işlevselliği SSCB döneminde bile koruyan Petersburg artık Rusya’nın Avrupa’ya ne penceresi ne de kapısı. Avrupa’nın ard arda kabul ettiği yaptırım paketleri söz konusu kapı/pencereyi kapatan tuğlalar oldu. Böylece Rusya’nın Davos’u olarak iddialı varlığını sürdüren St.Petersburg Ekonomi Forumun (SPİEF) işlevselliği da çökmüş olması gerekiyordu. Stalin’nin güney başkenti yaptığı Soçi’den İstanbul’a uzanan küprü sanki daha aktüel bugünlerde fakat Putin St.Petersburg’dan vazgeçmiyor. Bu sene 25’ci olacak olan SPİEF’22 St.Petersburg’ta 15-18 Haziran 2022 yılında Rusya’nın oluşturduğu yeni ekonomi gerçekleri konuşacak.
SPİEF’22 daha önce Türk İş Dünyasının ilgisini çekmez idi. Rusen olarak takip ettiğimiz son dört senede Türklerin bu platformda yok denilecek kadar asgari temsilciliği izlemiştik. Hatta pandemi sürecinde başlayıp derinleşen ekonomik kriz çözümünde faydası olur diye buralara Türk İş Dünyasının ilgisini artırması gerektiğini de savunduğum olmuştu. Ruslar da türkleri davet etmekte çok istekli değildi gibi. Bu sene ise farklı. Türkiye’den katılımcıların olmasını sağlamak için rusların çalıştığını söyleyebiliriz. Rusya İhracat Merkezi Türkiye ve Rusya dostluk ilişkileri ve ticaret başlıklı oturum oluşturmuş bulunuyor. SPİEF’22 takip eden bir gazeteci olarak bu gelişmenin Rusya’nın ekonomi kurmayların Türkiye’ye verdiği önemin göstergesi olduğunu söyleyebilirim. Oturum açmaları çok iyi ve iki ülke ekonomisine kesinlikle olumlu katkısı olacağından emin olabiliriz. St.Petersburg Rusya’nın önemli liman şehirlerinden bir tanesi. St.Petersburg Rusya’nın kültürel başkenti olarak bilinir fakat ekonomi de Moskova’yı aratmayan bir merkez ve iç siyasette de çok önemli konumda. St.Petersburg köprüleri sadece şehri birbirine bağlamaz. Söz konusu köprüler buradan Kremlin’e kadar uzanır. Rusya’yı keşfetmek için her konuda öne çıkan bir merkez St.Petersburg.
SPİEF’22 konum olarak Ortadoğu, Afrika ve Asya’dan uzak olabilir fakat siyaseten Rusya’nın ekonomik köprüleri St.Petersburg’dan başlıyor. Sağlam temelleri de buradan atılır. Bu sene Rusya’nın SPİEF’22 davetlisi olarak katılacak olan Mısır bunun net göstergesi. Rusya ile Afrika arasında yeniden atılacak köprünün kuzey ayağın temeli St.Petersburg’ta. Geçen sene aynı köprü Katar ile atılmıştı, daha önce Çin vardı. Rusya stratejik ilişkileri geliştirmek istediği ülkeleri SPİEF’te misafir ülke olmasına ikna ediyor. Tabi her misafir stratejik partnerliğe ilerleyemiyor olabilir fakat bu gelenek inkar edilemez durumda. Rusya St.Petersburg’ta dost ve stratejik partner konumunda görmek istediği ülkeleri ağırlıyor.
Ukrayna savaşın fiili olarak oluşturduğu yeni dünya düzeninde Rusya’nın geleceği iki senaryo ile öngörülüyor. Çarlık Rusya’nın dağılımı ile SSCB’nın dağılımı olarak öngörülen bu iki senaryo ABD ve müttefiklerin çabaladığı senaryoları. Her iki senaryo bugünkü Putin Rusya’sı için kabul edilir değil fakat komşu ülkelerin özellikle hazır olması gerektiği senaryolar olduğu kesin. Üçüncü senaryoyu Rusya çalışıyor. Rusya’nın çalıştığı senaryonun stratejisi net değil. Putin başta olmak üzere Moskova’dan yapılan senaryo tanımları kafa karıştırıcı. Bir taraftan Rusya’nın Neo İmparatorluğu tarif edilirken Rusya’dan daha adil dünya düzeni için çabaladıklarını duymak ve okumak mümkün. İçeriye yeni İmparatorluk sözü verilirken dışarıya çok kutuplu adil dünya sözü veriliyor Kremlin tarafından. Söz konusu bu anlatımlar Ukrayna üzerinden okunduğu zaman hiç de adil dünya düzeni için çalışan Moskova resmi çıkmıyor ortaya. Çin ile Rusya’nın Afganistan siyaseti, Rusya ve Türkiye’nin Suriye, Afrika ve Güney Kafkasya taktiksel siyaseti izlediğimizde sanki çok kutuplu dünya çabası varmış gibi resim ortaya çıkıyor. Özellikle Ukrayna savaşıyla sıkça sorulan “Rusya ne istiyor?” sorusuna cevabı SPİEF’22 gibi Rusya’nın ev sahipliği yaptığı platformlarda bulmak mümkün. Tabi sadece Rusya ne istiyor cevabı aramakla işler yürümez. Rusya’nın da partnerlerimiz ne istiyor sorusuna cevap araması lazım ve cevabı muhatap olduğu ülkelerin davetlisi olarak araması lazım.
Rusya planına göre ilerliyorum vizyonu sağlamaya çalışsa da gerçeklerin planın çok dışında olduğu aşikar. Günümüzde BATI sınırlarında ticari taşımacılığın yüzde 45 ile 90 kadar düşüş yaşayan Rusya’nın yeni lojistik koridorlara ihtiyaç olduğu net olarak ortada. SPİEF’22’nin misafir ülkesi olan Mısır’la ticareti yürütmesi Türkiye’siz ne kadar mümkün olduğu sorgulanır durumda. Böyle bir durumda Rusya için çok önem taşıyan ekonomik zirveye TGB Genel Başkanı Dilek Çınar ve Aydınlık Dış Haberler Servisi Şefi Işıkgün Akfırat’ın teyit edilmiş misafirler olması Rusya’nın Türkiye konusunda başarısız ekonomik siyaseti yürüttüğü göstergesi. DEİK’in SPİEF’22 duyurusunda da Rusya İhracatçılar Acenteliğin Türkiye konulu oturumu hakkında paylaştığı duyurularda hem içerik hem katılımcılar hakkında yeterli bilgi yok. Söz konusu eksikler hala Türkiye ve Rusya arasında oluşan 2015 Uçak krizin çözülmediği göstergesi. Daha doğrusu bir nevi bozuk iletişim devam ediyor. Söz konusu bozukluk ticari ilişkilerde ön plana çıkıyor.
Türkiye Rusya arasında ticaret hakkında az bir derinlikte araştırma yaptığınız zaman sorunların olduğu ortaya çıkıyor. Ben bu ticareti anlamakta zorlanıyorum ama tüm zorluklara rağmen devam ediyor. Mesela taşımacılık sektörü ele aldığımızda Türkiye’den Rusya’ya Ro-Ro taşımacılığı tek bir şirket yapıyor. Karasu Limanı ile Port Kavkaz arasında sefer yapan Barbaros gemisinin TIR taşıma ücreti 3000 dolar. Ro-Ro kullanacaksanız gidiş dönüşle 6000 dolar sadece gemi, artı TIR edilince 10 bini aşan bir maliyet ortaya çıkıyor. İstanbul Moskova TIR ücreti 7800 dolar ki TIRcılar Gürcistan güzergahı tercih ediyor. Ukrayna savaşından önce Avrupa üzerinden yapılan nakliyatlar da artık neredeyse durmuş bulunuyorken Moskova tarafın Karadeniz üzerinden Ro-Ro taşımacılığı kolaylaştırılması gerekirken tam tersi siyaset izlediği görmek mümkün. Gürcistan üzerinden var olan ve neredeyse tek lojistik koridoru olan TRANSKAFKAS yolu Rusya’nın Lars sınır kapısının yavaş işlemesinden dolayı kilometrelerce kuyruklara neden oluyor. Konteyner taşımacılığında küresel sorunların üstüne yaptırımlara katılan şirketleri de eklediğimizde Rusya’ya lojistiği çok zor ve çok pahalı olduğu ortada. Rusya bu durumdan rahatsız mı sorusuna cevap ararsanız ise sorunların yarısı rus kaynaklı olduğunu göreceksiniz. Rusya’nın Davos’u olan SPİEF’22 bu konuları ele alacak oturumlar organize edilmiyorsa hatta konuşulan konuların önemsizliği örtmek adına organizasyona ses getirsin diye Taliban’ı veya Ukrayna’da oluşturduğu suni devlet başkanlarını SPİEF’22 ye çağırarak gündem oluşturması felaket. Bu davranışları Rusya ne istiyor soru sormasının da mantıksız kılıyor.
SPİEF’22 ekonomi zirvesi gerçekten çok önemli, özellikle küresel dünya ekonomisinin pandemi ile girdiği krizden çıkmadan Ukrayna savaşın oluşturduğu gıda krizi kapıyı çalarken SPİEF’22 bir çözüm platformu olmalıydı. Bu sene yapılan St.Petersburg ekonomi forumunda Mısır kadar Türkiye, Çin ve Hindistan da davet edilmeliydi. Hindistan bakanlık düzeyde olacakmış, başka devletlerin temsilcileri de olacakmış. Söz konusu olmaları değil eksik olmaları. Rusya’nın zikrettiği bölgesel aktörler birliği, yeni G8 devletler birliği oluşması için bir zemin potansiyeli taşıyan SPİEF iç siyasete mı yoksa dış siyasi saçmalığın kurbanı ediliyor. Rusya bunun farkında mı? Farkında fakat jeopolitik, iç siyaset ve ekonomiyi sürekli karıştırarak hareket ediyor. Bir taraftan tekelleşmiş oligarşinin çıkarlarıyla devlet çıkarları çatışan Rusya’nın siyaseti kolay yolları tercih etmiyor. Ukrayna’da olduğu gibi zor ve maliyetli tercihler yapıyor.
Türkiye ve Rusya’nın stratejik iki partner olmasını beklemiyorum, dost ülke olmaları da bence zor bir olasılık. Bu iki ülkenin rolleri bana göre yeni dünya oluşumunda birbirini dengelemek ve bulundukları coğrafyanın ani kaosa ve yıkıma düşmesini önlemek. Güçlü Türkiye ve Rusya’nın rekabeti bölgesel felaketi önleyebilir fakat çatışmaların tamamını önleyemez. Bu duello tipi siyaset ve rekabetin daha verimli olması için ekonomik olarak karşılıklı ilişkilerin gelişmesi gerekiyor. Sürekli izlediğimiz liderlerin isteğiyle gelişen bir ticaret değil, iş dünyasının çabalarıyla gelişen ticaretin olması lazım. Mecburi kaldığından yapılan ticaret değil, tam tersine kazan kazan sistemiyle gelişen bir ticarete ihtiyaç var. Bunun için Türk ve Rus iş dünyası sadece karşılıklı buluşmalarla yetinmemeli. Rusya’nın organize ettiği Davos’ta Türkler ana misafir hatta ev sahibi olurken Türkiye’nin organizasyonlara ruslar katılmalı.
Türkiye’de SPİEF’22 ekonomi forumunda buluşma geleneği oluşursa eminim ruslarda Londra yerine İstanbul’u finans merkezi olarak kabul etme geleneği oluşur.
Demek istediğim Rusya’nın eski ekonomi kapısı olan St.Petersburg Ekonomi Forumu aslında Rusya’yı anlamak ve Rusya’nın finans gücünü Türkiye’ye çekmek için Türk İş dünyası için alternatifi olmayan bir kapı.
Saslanbek İsaev
Rusya Araştırmaları Enstitüsü
YENİ HABERLER
YORUMLAR
Henüz hiç yorum yapılmamış.